2017’deki bir çalışmada ben ve meslektaşlarım çocukların etrafındakileri nasıl kandırabileceğini ilk anladığı zamandaki ( çoğu çocuk için 3,5 yaş civarı) düşünme süreçlerini anlamaya çalıştık. Belli tipteki sosyal tecrübelerin bu gelişim sürecini hızlandırabileceği ihtimaliyle ilgiliydik. Çocukları yalnız rakiplerini kandırarak oynayacakları bir oyuna davet ettik: gerçeği söyleyen çocuklar ödül ikramlarını deneyi yürütenler için, yalan söyleyenler de kendileri için kazanacaklardı.
Bu oyunda çocuk, deneyi yürüten kişinin gözleri kapalıyken iki fincandan birinin içine ödülü saklar. Daha sonra deneyi yürüten kişi gözünü açarak ödülün nerede saklı olduğunu sorar ve çocuk iki fincandan birini işaret eder. Eğer çocuk doğru fincanı işaret ederse deneyi yürüten ödülü alır, yanlış fincanı işaret ederse de ödülü çocuk alır.
Çocuklar bu oyunu 10 gün boyunca günde 10 kez oynadılar. Çocukları aldatmayı öğrenmelerinden önce 3 yaş civarında test ettik. Beklendiği üzere çocuklar ilk oynamaya başladığında çoğu aldatmak için çaba göstermedi ve her seferinde deneyi yürüten kişiye mağlup oldu. Birkaç seanstan sonra çoğu çocuk oyunu kazanmak için nasıl aldatacaklarını öğrendiler. İlk keşiflerinden sonra devamlı olarak kandırmaya başladılar.
Bütün çocuklar yalan söylemeyi aynı hızda öğrenmediler. Bir uçta daha ilk günden öğrenenler diğer uçta da 10 günün sonunda bile bunu öğrenemeyen çocuklar vardı. Çocukların yalan söylemeyi öğrenme hızının bazı bilişsel becerilerle alakalı olduğunu öğrendik.
Çeviri:Türkan DEMİR