Scroll Top

Ebeveyn Tutumlarının Çocuğun Kişiliğindeki İzleri

ebeveyn tutumlarının çocuğun kişiliğindeki izleri

Ebeveynler olarak günlük yaşamda çocuğumuz ile ilgili karşılaştığımız durumlarda verdiğimiz tepki ve mesajlar tutumlarımızı oluşturur. Tepkilerimiz olay ve zamana göre değişkenlik gösterebilse de genel olarak takınabileceğimiz tutumları bazı başlıklar altında derleyebiliriz. Tutumlar hakkında fikir edinirken “ Aa bazen ben de böyle davranabiliyorum” diyebilir, okuduklarınız ile kendinizde ortak yaşantılar olduğunu fark edebilirsiniz. Çocuğumuza olan yaklaşımımızda, hangi tutumları seçtiğimiz ve bu tutumların onun kişiliğindeki etkilerini fark edebilmek bize fayda sağlayabilir. Şimdi gelin, bu genel başlıklara birlikte göz atalım ve çocuğunuzun gelişimizde sizlere en sağlıklı yaşantıları ve iletişimi sunacak tutumun hangisi olabileceği üzerine birlikte düşünelim.

İlk tutumumuz sınırların net ve sürekli kontrollerin olduğu eğer kurallara uyulmazsa karşılaşılan sonucun ceza olduğu ve genellikle verilen cezaların suç ile orantılı olmadığı, çocuğun azarlanan, korkutulan, eleştirilen ailede yetiştiği “Otoriter Tutumdur.” Otoriter tutuma sahip ailelerde yetişen çocuklar, korku duygusunu hissedebilir, aşağılık duygusuna kapılabilir ve kapıldığı bu duygu, çocukta baş etmeye çalıştığı durumlar ile ilgili başarısız olma korkusunu oluşturabilir. Tüm bu korku ve duyguların dış dünyadaki yansımasını saldırgan davranışlar olarak veya tam tersi ifade eksikliği ve pasif davranışlar olarak görebiliriz.

Yönümüzü bir başka tutuma çevirdiğimizde, ebeveynlerin gereğinden fazla aşırı kontrol ile aşırı özenin gösterildiği, çocuğun yaşam deneyimi eksiklikleri yaşadığı, özgür kararlar ve bu kararlara ait sorumlulukların çocuğa verilmediği “Aşırı Koruyucu Tutum” karşılar bizi. Aşırı koruyucu tutuma sahip ailelerde yetişen çocuklar, kendine güvenmede ve kendini yönetmede sorunlar yaşayabilir. Bağımsız kişilik gelişimini tamamlayamayabilir çünkü kararlarını ve sorumluluklarını üstlenen ailedir. Bu bireyler gerçek hayatın sorumlulukları ile karşılaştığında ise çevreye uyum konusunda bocalama yaşayabilir.

Bir başka ele alacağımız tutumda ise, ebeveynlerin çocuklarının gelişimsel ihtiyaçlarının farkında olmadığı, ilgi ve sevginin çocuktan esirgenmiş olduğu “İlgisiz Tutum” özelliklerini görürüz. İlgisiz tutuma sahip ailelerde yetişen çocuklar ilgi eksikliği ile büyüdükleri için ilgi çekmek adına uygun olmayan davranışlar sergileyebilirler, ailede kurallar ile daha önce tanışmadıkları için sosyal yaşamda kurallara uymakta zorluk yaşayabilirler.

Diğer bir tutumda ebeveynlerin çocuklarına karşı davranışlarının ve sınırlarının tutarlı olmadığına tanık oluruz. Bazen aşırı hoşgörülü bazen otoriter tutuma sahip olan ebeveynler anne-baba olarak kendi içlerinde de ortak karar almada sorun yaşayabilirler, birinin onayladığı bir davranışı diğeri onaylamayabilir, tüm bu durumlar kendini şu başlıkta toplar: “ Kararsız Tutum.” Kararsız tutuma sahip ailede yetişen çocukların en belirgin özelliği hangi durumda nasıl davranmaları gerektiğini kestirememeleridir çünkü kararlar değişkendir ve tutarlı olmadığı için anlam taşımaz.

Şimdi çocuklar için en sağlıklı yaşantıları sunacağını düşündüğüm “Demokratik Tutum” a birlikte göz atalım. Demokratik tutuma sahip ailelerde sınırlar nettir. Bu cümle bize tanıdık geldi biliyorum, Otoriter tutumda da aynı özellikten bahsetmiştim ancak sınırların amacı iki tutumu birbirinden ayıran noktayı oluşturur. Demokratik tutumda sınırların ve kuralların amacı çocuğu korkutmak veya baskılamak için değil, var olan sınırlar içerisinde güven vererek ve özgürlük sağlayarak çocuğun kendi kararlarını almasını ve kararlara ait sorumlulukları üstlenmesi içindir. Çocuğun aile içindeki yaşantılara fikir sunma hakkı vardır ve aile çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarının farkındadır. Demokratik tutuma sahip ailelerde yetişen çocuklar, kararlarını verebilir ve bu kararlara ait sorumluluklarını üstlenebilirler. İçsel kontrolleri olacağını düşünebiliriz çünkü belli sınırlar çerçevesinde özgürlük alanları bulunduklarından ne yapacaklarına çocuklar karar verir. Kendini sosyal ortamlarda uygun ifade edebilir, sağlıklı iletişimler kurabilirler çünkü çocuk ilk sosyal ortamı olan ailede kendini ifade etme becerisini öğrenme imkanı bulur.

Sizlerin de zihninde canlandığı gibi, çocuğun kişiliğini olumlu destekleyen tutum “Demokratik Tutum” dur. Taşların ve dik yokuşların olduğu ve epeyce uzun olan çocuk yetiştirme yolculuğunda çocuğumuza hangi tutum ile yaklaştığımız ve çocuğumuzu bu tutumlar ile kişiliğini nasıl şekillendirdiğimizi bilmek, ebeveyn olarak bizlere ne kadar önemli olduğumuzu bir kez daha hatırlatmalıdır…

Yasemin KAZAN