MÜKEMMEL ANNE OLUNABİLİR Mİ?
Mükemmellik… Nedir mükemmellik ya da mükemmel olmak? Tam, tamamlanmış, eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin, şahane bir biçimde… Zihnimizde birçok kelime canlanabilir. Peki, mükemmel bir anne olmak mümkün müdür? Mükemmel anne diye tanımladığımız şeyleri içeren noktalar neler olabilir? Hangi anne mükemmeldir? Bir annenin yaptığı hatalar kasıtlı olarak yapılan yanlış davranışları mı içerir, yoksa altında farklı yollara çıkan etkenler mi yer almaktadır?
Birçok soru ile baş başa bıraktım sizi, ama bunlar üzerine düşünmek çerçeveye bir de dışarıdan bakmamıza yardımcı olabilir. Anneler çocuklarını kusursuz yetiştirmek, hata yapmamak isterler, oysa “Her anne kendi çocuğu için en iyi annedir” düşüncesini bazen unutabiliriz. Çocuk yetiştirme sürecinde şu cümlelere oldukça aşinayız:
“Ne kadar tam yapmaya çalışsam da bir şeyler eksik kalıyor hep.”
“Saçımı süpürge ediyorum yine de olmuyor.”
“Çocuğumu ne yapsam istediğim kadar iyi yetiştiremiyorum.”
Burada şu sorular aklımıza düşmelidir: Anneler olarak zamanımızı, enerjimizi, sevgimizi, ilgimizi, fedakarlıklarımızı yüksek oranda çocuğumuz için ayırmıyor muyuz? Ebeveyn olduktan sonra çocuğumuzun ilgileri, ihtiyaçları, istekleri hayatımızın merkezinde değil mi? Bu süreçte biz nerede yer alıyoruz, peki? Çocuklarımız iyi yetişsin diye çabalarken biz gerçekten iyi miyiz? Bizler iyi olmadan çocuğumuzun iyi yetişmesi mümkün mü? Anne sıfatını almışlığımız birey olma sıfatımıza göre ağır basıyor olabilir mi?
Bugün katıldığım bir eğitimde konuyla bağlantılı bana ilham olan bir cümleden bahsetmek istiyorum sizlere. Uçaklarda acil durumlar için yapılan anonslarda “Maskeyi önce kendinize sonra çocuğunuza takın.” uyarısı verilir. Pardon, nasıl yani! Buradaki mantık şudur: Siz iyi olursanız çocuğa gerekli müdahaleleri yapabilir ve yardımcı olabilirsiniz. Gerçekten de öyledir, fiziksel ve psikolojik olarak iyi hisseden anneler çocuk yetiştirme sürecini zorlu bir yoldan ziyade keyifli bir serüven olarak nitelendirirler. Huzurludurlar çünkü annelik sıfatından önce birey olma sıfatını unutmamışlardır. Kendi ihtiyaçlarını, isteklerini göz ardı etmemeye dikkat ederler.
Bu süreçte biricikliğimizi daha fazla hissetmek adına neler yapabiliriz gelin birlikte göz atalım:
- Kendi istek ve ihtiyaçlarınızı, hayallerinizi, hobilerinizi kısaca sizi iyi hissettirecek hiçbir şeyi göz ardı etmemeye dikkat edebilirsiniz. Bunları rafa kaldırmak yerine yapılabilecek uygun zamanlar yaratmak için düşünmek sizi daha huzurlu hissettirebilir.
- Çocuğunuzu yetiştirirken yaptığınız yanlış davranışları kendinize bir dipnot olarak nitelendirmekte fayda var. Sonuçları ve telafileri üzerine düşünebilirsiniz. Kendinizi suçlamak yerine, sizi bu davranışa yönlendiren durumları irdeleyebilirsiniz.
- Günün herhangi bir vaktini (hangi saat ya da ne kadar süre olacağı tamamen size ait) kendinize ayırabilirsiniz, size iyi hissettiren, yapmaktan keyif aldığınız bir şey ile vakit geçirmek ruhunuza iyi gelebilir.(Eşinizle bir film izlemek, bir kahve alıp kitap okumak, sevdiğiniz insanlar ile sohbet etmek vs.)
- Çocuk yetiştirme yolculuğunun sorumluluğunu eşiniz ile paylaşmak kendinizi hafiflemiş hissetmenizi sağlayabilir.
- Kendinize önce değerli olduğunuzu sonra çabalayan ve elinden geleni yapmaya çalışan mükemmel bir anne olduğunuzu fısıldayın çünkü mükemmel anne olmanın niteliği yetiştirilen çocukla değil, bu süreçteki gösterilen çaba ile ilgilidir. Bu yüzden her anne kendi çocuğu için (gerekli çabaya sahipse) iyi olmayı fazlasıyla hak eden mükemmel bir annedir.
Unutmayın, siz iyi olmadan, onu iyi edemezsiniz…
Yasemin KAZAN