Scroll Top

AİLENİZİ EKRAN BAĞIMLILIĞINDAN KURTARMAK

 

AİLENİZİ EKRAN BAĞIMLILIĞINDAN KURTARMAK

    Birkaç ay önce, telefonumun, sahibine daha iyi yanıt vermesi umuduyla sıfırlanması gerekiyordu. Daha sonra tüm bildirimlerimin kapandığını fark ettim.
Küçük kırmızı baloncukların hiçbiri bana birinin Facebook gönderimi beğendiğini veya dahice cümlelerimi retweetlediğini hatırlatmadı. Bildirimleri tekrar açmaya başladım ama sonra. . . Durdum ve o zamandan beri de bildirimlerim kapalı. 7/24 ulaşılabilir olmaktan sıkıldığımı fark ettim.
Çocuklarımızın elektronik ekran bağımlılığından kaçınmasına nasıl yardımcı olacağımızı bulmaya çalışırken ; pek çoğumuz, bunun sadece gençler için bir sorun olmadığını kabul etmeliyiz. Bildirim sesleri ve titreşimle dolu dünyamız herkesi etkiliyor – ve aileler, elektronik siren* şarkılarına köle olmamak için birlikte çalışabilirler.
Araştırmalar bir yerden başlamamızı öneriyor. Araştırmacılar, 18 ila 77 yaşları arasındaki gönüllülerle, dışarıdan herhangi bir uyarı olmaksızın on beş dakika boyunca tek başlarına oturmalarını gerektiren bir dizi deney yaptılar. Katılımcıların yarısından fazlası düşünceleriyle yalnız kalmaktan o kadar hoşlanmadılar ki, 15 dakikalık sessiz düşünme seansı sırasında dikkatlerini dağıtmak için kendilerine hafif elektrik şokları verdiler.

    Ortalama bir Amerikalı ekran karşısında günde on saatten fazla zaman harcıyor –ve bu da yapabileceğimiz en sağlıklı şeylerden ikisi olan insan etkileşimi ve oyun için çok az zaman bırakıyor. Bu, tam zamanlı bir işten daha fazla mesai demektir. Tabii ki, o zamanın bir kısmı bizim işimiz – MacBook’uma daha fazla saat bağlı hissediyorum, çünkü ekranlar benim işim, ama aynı zamanda da benim bağımlılığım. Beşten sonra kapatmam gerekir ama her zaman yapmıyorum.
Bir elektronik bağımlılık testinde “orta derecede bağımlı” çıktım. Benim için pek kabul edilebilir değil; çocuklarımız içinse daha da kötü.

   Uzman psikiyatrist Victoria Dunckley, ekran bağımlılığının belirtilerini görmek için aşağıdaki gibi sorularla bir test oluşturdu:

  • Çocuğunuza video oyunlarını bırakma veya bilgisayardan çıkma zamanı söylendiğinde sinirleniyor mu?
  • Çocuğunuzun olması gerektiği kadar mutlu olmadığını veya aktivitelerden eskisi kadar zevk almadığını hiç hissettiniz mi?
  • Çocuğunuz yüz yüze etkileşim yerine çevrimiçi sosyalleşmeyi mi tercih ediyor?
  • Çocuğunuz yalnız değil.

     Pediatri ve Ergen Tıbbı Arşivleri, gençlerin televizyon ya da bilgisayar önünde ne kadar çok saat geçirirlerse, ebeveynleriyle bağlarının o kadar zayıfladığını ve kitap okumak ya da ödev yapmak için zaman harcadıklarındaysa bunun tersi olduğunu bildiriyor. Bazı diğer araştırmalarda ekran zamanı ile çocuk obezitesi, yüksek riskli davranışlar ve uykusuzluk arasında doğrudan orantı olduğunu gösterdi.
Ekran karşısında geçirilen her saat, notların düştüğünü biliyor muydunuz?
Yine de haberler çok kötü değil. Sosyal ağ sitelerinde etkileşime girerek (gizlenmek yerine) zaman harcayan gençler, başkalarına karşı daha fazla “sanal empati” sergiler. Daha fazla insanı anlayabilir ve ona sempati duyabilirler.
    Çevrimiçi ortamda arkadaşlıklar ve kültürel keşif için birçok fırsat var. Bu yolla bir değişim öğrencisi bulduk. Diğer ülkelerden, etnik kökenlerden ve dinlerden insanlarla iletişim kuran birçok kişi, bu konuşmaların onları insan farklılıklarına daha açık hale getirdiğini keşfetti. Elektronik dünya aynı zamanda engelli çocuklara başka türlü ulaşamayacakları kapılar açar. Cihazları çocuklarımızın hayatından çıkarmak ve onların ıssız adada yaşatmak istemiyoruz. Akıllıca kullanımı öğrenmek istiyoruz, cihazları kullanma özgürlüğümüz olsun, ancak bizi kullanmalarına izin vermeyelim. I-Phone benim patronum değil. Elektronik aletlere aşırı maruz kalma sorununu ele aldığımda, kendimi de çözümlere dâhil etmem gerekiyor. Yaygın elektronik ekran bağımlılıklarımız için önerilen birçok çözüm var. İşte birkaçı:

Ulaşılamamanız Sorun Değil

Benim en küçükle masaya telefon getirmesiyle ilgili tartışmamızı hatırlıyorum.
“Biri bana mesaj atabilir.”
“Peki, cevap vermek zorunda mısın?”
Bana, sanki Wilma Flintstone’muşum** gibi baktı. 7/24 ulaşılabilir olması gerektiğini nasıl anlayamıyordum?
Dürüst olmam gerekirse benim de sorunum aynı. Ben de mesajlara cevap vermek için ya da instagramdaki kalplere bakmak için atlamıyor muyum? Ama ben, herkesin bana her an ulaşabilmesinin tehlikesini ve insanların onların hizmetinde olduğumu hissetmesinin ilişkilerimi nasıl etkilediğini görüyorum.
Bu yüzden ben ve kızım bildirimlere cevap verme ihtiyacı üzerine konuştuk.
Hayatında biraz kesinti mi istiyorsun?
Olsa, nasıl olurdu?
Arkadaşlarınızın sevildiklerini ancak her zaman müsait olmadığınızı bilmelerini nasıl sağlayabilirsniz?
Ne tür sınırlar belirlemek istiyorsunuz?
Çocuklar, telefon aramalarına cevap vermeme seçenekleri olduğunu bilmiyorlar. Yetişkinleri bunu uygularken görmeleri ve bunun hakkında konuştuğumuzu duymaları gerekiyor. Onlarla konuştuğumuz için bir aramayı veya bir mesajı görmezden geldiğimizi görmeleri gerekiyor. Çocuklarım bir aramaya cevap vermediğimi görürse, onlar da bunu yapabileceklerini bilirler.
Bu yüzden hayatımda birkaç şeyi değiştirdim. Bildirimleri devre dışı bıraktım. Cevap vermeme konusunda endişelenmiyorum. Bilgisayarda çalışırken sesi kapatıyorum. E-posta programlarını ve facebook’u kapatıyorum, böylece zamanım ve dikkatimi isteyen ısrarcı çağrıları görmüyorum.
Özel bir şey yapıyorsam metinleri ve e-postaları cevaplamadığım için özür dilemeyeceğim. (Özel bir şey çocuklarımla konuşmayı, kestirmeyi, tatile gitmeyi veya benim için özel olan başka herhangi bir şeyi içerir.) Bu, çocuklarıma müsait olmamanın suçluluk duygusu gerektirmeyen bir seçim olduğunu gösterir.

Sakin Alanlar Oluşturun

    Olumsuz “ teknoloji yasaklı bölge” ya da “ telefon yasağı saati” gibi olumsuz ifadeler yerine olumlu ifadeler kullanın. Olumsuz ifadeler, bize aslında özgürlük veren bu uygulamaları ceza gibi hissettirir. Teknolojik aletleri bir kenara bırakıp önceliğinizin insanlar olduğu belli zamanlar ya da yerler belirleyin. Küçük çocuklarda zaman sınırı koymak işe yarar. “ 11-12 ile 3-4 saatlerinde tabletini kullanabilirsin, diğer zamanlar yaratıcılık zamanları olacak.”
Büyük çocuklar ve yetişkinler için “bölge” belirlemek daha çok işe yarar. Bu uygulamada, ekransız zamana ve yerlere karar veriyorsunuz.
Pek çok ebeveyn yatmadan bir saat önce tableti vs alarak bu zamanı günün olaylarını konuşmak, kitap okumak, plan yapmak ve ya hayal kurmakla geçiriyor. Bazıları arabaya teknolojik aletleri sokmazken kimi aileler de yalnızca arabada kullanmaya izin veriyor. ( Aracı kullanırken asla kullanmadığınızı varsayıyorum.)
Bizde arabada kullanmaya izin yok. Bize göre araba, konuşmak için en uygun yer. Yüz yüze olmaktan çok yan yana olmak bir şekilde çocukların kendini daha çok açmasını sağlıyor.
   Bazı aileler, teknolojik aletlerin kullanımına yalnızca hafta sonları ya da yemekten sonra bir saat izin veriyor. Yemek saatleri yüz yüze iletişim için herkesin en sevdiği zamanlardır. Yatak odaları da nerdeyse tüm pediatristlere göre her türden teknoloji için en kötü yerlerdir. Teknolojik aletlerinizi bırakabileceğiniz sevimli bir sepet bulun.
Aileniz için çözüm yolunuza birlikte karar verin ve teknoloji yasaklı bölgelerinizi belirleyin. Bu bölgeler, çocuklarımıza “biz”in önemini anlatır. Biz birbirimize dikkatimizi veririz ve bunu aynı odada oturarak değil birlikte yaparız.

Alternatifler Planlayın

   Facebook’a uzun süre bakarak oturduğunuzda oluşan o boş boş baktığınız hissini biliyor musunuz? Çok kolay. Başka bir şey yapmayı düşünmektense bir kez daha tıklarsınız. Ben üşengeç biriyimdir, bu yüzden başka bir etkinliği düşünmek ve onu yapmaya çalışmak, oturmaktan ve kaydırmaktan çok daha fazla enerji gerektirir.
   Anahtar, yapacak başka şeylerinizin olmasıdır. Elimizde elektronik olmayan uğraşların bir listesi ve bunlar için gerekli malzemeler varsa, çocuklarımızı ve kendimizi ekrandan uzaklaştırma olasılığımız çok daha yüksektir.
Bizim listemizde şunlar var: Bir yerde gönüllü ol. Dışarı çıkıp yürü, hazine avı düzenle veya bir oyun alanını temizle. Bir sanat dersi al veya bir sanat projesi yap. Kartopu savaşı veya kütüphane gezisi yap. Kurabiye pişir. Gerçek bir tartışma yapın (başlangıçta bu gibi konularla ilgili kutular vardı). Can sıkıntısından ekranlara yönelebilecekleri zamanlar için nesne bulma oyunu listeleri oluşturdum. Kitapları normalde oturduğunuz yerde tutun, böylece elinize lam olasılığı artar. Kolay erişim için merkezi bir konumda masa oyunları, bulmacalar veya sanat malzemeleri koyun. Alternatiflerin cihazlar kadar kolay ulaşılabilir olması gerekir.

Varsayılan Ayarları Değiştirin

    Evimize taşındığımızda, kocam ve ben televizyonumuzu önceki ev sahiplerinin kullandığı ortadaki alan yerine odanın yan tarafına koymayı seçtik. Televizyonu oturma odamızın merkezine koymak istemedik. Teknolojiyi incelikle evimizin en önemli parçası haline getirebiliriz ve bu da başka seçenekler oluşturmayı zorlaştırır. Alternatifleri planlamaktan çok, teknolojiyi tahttan indirmek için bilinçli adımlar attığımızda, ailemize hayatımızın medyanın etrafında dönmediği mesajını veriyoruz.
Biz ebeveynlerin, evimizde yarattığımız kültüre bakmamız ve cesurca başka bir varsayılanı seçmemiz gerekiyor. Televizyon veya bilgisayar yerine bir sanat masasını merkeze koyabiliriz. Erişimi tabletten daha kolay olan bir dış mekân oyuncak alanı yaratabiliriz. İlk görülen ve ulaşması en kolay şeyi seçen canlılarız. Öyleyse neden bu, ekran dışında bir şey olmasın?

Ara Verin

   Evdeki biri için bir sorun olduğunu düşünüyorsanız veya bunu önlemek istiyorsanız, aileyi ara sıra medya oruçlarına davet edin. Herkesi bir veya daha fazla medya türünden – bir hafta boyunca facebook, müzik, mesajlaşma, anlık sohbet, TV vb. uzak durmaya davet edin.
Yarışa çevirin! Elektronik aletlerden uzak durmayı başardıkları her seferinde, bir kavanoza bir dolar koysunlar. En çok medya orucu tutarak en az doları yatıran kişi, varsa parayı yatıracağınız hayır kurumu, bir sonraki tatil yerinizi veya eğlenceli bir etkinliği seçer.
   Aileler bunu bir gün, bir hafta veya bir ay boyunca istedikleri sıklıkta yapabilirler. Ebeveynler de katılmalı! (Ve kaybettiklerinde olgunlukla karşılamalı!)
Jen Hatmaker’in : “Aşırılığa Karşı Deneysel İsyan” adlı kitabından bir planla oruç tutmayı seçtik. Bir ay boyunca oruç tutacağımız yedi elektronik form seçtik. Hiç bu kadar özgür hissetmemiştik ve eski düzene dönmek hoşumuza gitmedi. Bu strateji özdenetim öğretir ve aynı zamanda somut bir ödül sunar; huzur.
Elektronik alet orucu için pazar gününü seçtik. Haftada bir gün için ulaşılabilir değiliz ve zihinsel olarak gerçekten dinlenebiliyoruz ki bu, günümüz dünyasında en çok ihtiyaç duyduğumuz şey.

Dr. Victoria L Dunckley, Çocuğunuzun Beynini Sıfırlayın kitabında, bir çocuğun beyin işlevini, Elektronik Ekran Sendromu (EES) olarak adlandırdığı gerçek bir durum olan ekran bağımlılığından daha sağlıklı kalıplara kaydırmak için dört haftalık programını özetliyor. EES’li çocuklardaki patlamalarda, depresyonda ve öfkede bir iyileşmenin yanı sıra, çocuklar için elektroniğe daha fazla bağımlılık yaratan iki durum olan dikkat eksikliği ve Tourette (tik bozukluğu) teşhisi konan çocuklar için bir iyileşmeden söz ediyor. Bir çocuk bağımlıysa, diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi tetikleyicinin ortadan kaldırılması gerekebilir.

Konu Hakkında konuşun

Ebeveynler ekran süresi kurallarıyla ilgili epeyce konuşuyorlar. Peki ya ekran karşısında aslında ne yaptığımızı ve bunu sağlıklı olarak nasıl yapabileceğimizi konuşsak?
Şöyle kısa konuşmaları deneyebilirsiniz:
“Bence şimdi biraz hareket etmemiz lazım. Çok uzun süre oturmak sağlıklı değil. Birlikte ne yapalım?”
“O oyunun kibar olmayı öğrettiğini sanmıyorum. Başka neyi deneyebiliriz?”
“O oyunla oldukça hızlı hareket etmeyi öğrendin. Hadi şimdi istersen dışarı çıkalım ve ne kadar hızlandığını futbol topuyla da bana göster.”
“Senin sonradan ödevi yetiştiremeyeceğin stresine girmeni istemiyorum ve ikimiz de senin okulda iyi olmanı istiyoruz. Hadi şimdi gidip ödevini halledelim, sonra yine devam edersin.”
“Bilgisayardaki bazı şeyler eğlencelidir. Ama bazıları da rahatsız edici olabilir. Her zaman bana ve babana gelip seni rahatsız eden şeyi gösterebilirsin. Böyle bir şey olduğunda sana kızmayız, senin güvende olmanı sağlamak istiyoruz.”

Yapabileceklerimiz ile Yapmamız Gerekenler Arasında Akıllı Seçimler Yapın

   Çocuğunuz herkesin cep telefonu olduğunu söylüyor. Eğer 14-17 yaş arasındaysa bu doğru. Bu yaşlardaki gençlerin %89’unun cep telefonu var. Öte yandan 8-10 yaşlarındaki çocukların yalnız %31’inin cep telefonu var. Bu %31’in de aslında cep telefonuna gerçekten ihtiyacı yok.
Bill Gates bile çocuklarına lise çağına geldiklerinde cep telefonu için izin verdi. Steve Jobs da evde oldukça katı kurallar uyguluyordu.
Yapmamız gerekenler ile yapabileceklerimizi karıştırma eğilimimiz var. Çocuklara nasıl diş fırçalanacağını öğreten bir uygulamanın olması buna ihtiyacımız olduğu anlamına mı gelir? Bunu kullandığımızda çocuğumuza nasıl bir mesaj vermiş oluruz? Satıcılar tüm bu uygulama ve aletlere ihtiyacımız olduğuna bizi ikna etme konusunda oldukça iyiler.
Söylenen inanmamız ve uygulamamız geremiyor. Dişini nasıl fırçalayacağını öğretirken ekrandan yardım almazsam çocuğumun dişi mi düşer? Eğer tableti olmazsa okulda geri mi kalır? Her şeyin elektronikleşmesine hayır diyebiliriz.
    Renkli uygulamalar, yanıp sönen ışıklar vs tüm bunlar eğlenceli görünebilir ama elektronik bir yabancıdansa çocuklarımız bizim onlara diş fırçalamayı, okumayı, saymayı öğretmemizden daha çok keyif alacaklardır. Unutmayın, tüm bu aletleri, uygulamaları çekici yapmalarının bir sebebi var. Ebeveyn olarak buna direnmek ve görüntüde iyi olanı değil gerçekten ne yapmamız gerektiğini sorgulamak bizim görevimizdir.
Fakat diyelim ki çocuğunuz cep telefonu için hazır olduğunda ısrarcı. Hazır olup olmadığını nasıl anlarız?
Uzmanlar çocukların cep telefonu için hazırbulunuşluğunu belirlemek için bazı testler öneriyor:
Eşyaları konusunda- özellikle önemli olduğunu söylediğiniz- yeterince sorumluluk sahibiler mi?
Anlık dürtülerle sık hareket ediyorlar mı? ( sonradan pişman olacakları bir şeye para harcama, bir resim ya da mesaj yollama gibi davranışlar.)
Değişimi kolay kabulleniyorlar mı yoksa değişime direniyorlar mı? Direniyorlarsa bağımlı olma ihtimalleri daha yüksek çünkü elektronik aletler insanları mümkün olduğunca uzun süre bağlı tutmak için tasarlanmıştır.
Sosyal ipuçlarını kolay fark ediyorlar mı? Eğer bu konuda iyi değillerse sosyal zorbalığa maruz kalma potansiyelleri vardır ve bu da çok tehlikeli olabilir.

  • Sizinle hemen iletişime geçebilmelerini gerektiren faaliyetlere katılıyorlar mı?
  • Sosyal medyanın sıklıkla sebep olduğu özendirme faktörüyle başa çıkacak duygusal olgunluğu gösteriyorlar mı?
  • Gidecekleri üniversitede ya da ilerde çalışacakları işte işverenlerinin internete yükledikleri her türlü bilgi, resim ya da yoruma ulaşabileceğinin gerçekten farkındalar mı?
  • Sizinle kolay iletişim kurabiliyorlar mı?
  • Sanal dünyada aş edemeyecekleri bir durumla karşılaştıklarında size anlatırlar mı?
  • Yüz yüze iletişim kurdukları sağlıklı bir sosyal yaşamları var mı yoksa gerçek hayattaki konuşma ve ilişkilerden kaçınmak için bir elektronik alete sığınma olasılıkları var mı?

Uzlaşmaya Açık Olun

    Bizim ya da çocuklarımızın iyi hissetmediği günler olur. Belki aşırı meşgulüzdür ya da bir dakikalığına bile Legolarla oynayacak durumda değilizdir. Çocukları tablete ya da televizyona emanet ederiz. Sorun yok. Sadece bir gün. Size de çocuğunuza da bir şey olmayacaktır. Amacımız sağlıklı ebeveynler olmak, mükemmel olmak değil.
Elektronik aletler hep burada ve aile yaşamı için lütuf da olabilir. Snapchat olmasa kızımın farklı bir şehirde her gün yaptığını göremezdim. Elektronik bağımlılığı ise ben ve çocuklarım için bir tercih. Bağlantıda olmak harika, bizi insan yapan bu. Evet, bu kadar yeter, şimdi biraz dışarı çıkayım.
Ebeveynler için 2 Dakikalık eylem Planı
Haydi, bugün ekranları düşünelim:
Evde kaç tane ekranınız var?
Çocuğunuz sizi ne sıklıkta telefon, tablet ya da bilgisayar başında görüyor?
Siz çocuğunuzu ne sıklıkta ekrana gömülmüş olarak görüyorsunuz?
Dr. Dunckley’nin muhtemel ekran bağımlılığı işaretleri listesini kullanarak kendinizi ve çocuğunuzu değerlendirin. Oturma odanızın merkezinde tv dışında neyin odak noktası olmasını istediğinizi düşünün ve evinizi buna göre düzenleyin.

Uzun Dönem Eylem Planı

   Uzun vadede ekranların çocuklarınızın temel aktivitesi olmasını engellemek için neler yapabileceğinizi düşünün.
Çocuklarınızın da katkısıyla alternatif aktivite listesi hazırlayın ve bu listeyi ekranları en çok kullanmaya eğilimli olduğunuz yerlere asın. Çevredeki parklarda ne tür aktiviteler yapabileceğinize, katılabileceğiniz kurslara bir bakın. Varsa, bir kursa yazılın. Kendi sanat masanızı, doğa köşenizi ya da spor alanınız oluşturun.  Media orucu için plan yapın. Uzak duracağınız şeyi, ne kadar süreyle uzak duracağınız ve ödülü belirleyin.

*Sirenler kayalık adalarda yaşayan mitolojik yaratıklardır. Şarkılarıyla denizcileri büyüleyip onların gemilerini kayalıklara sürmelerine ve ölmelerine neden olduklarına inanılır.
**Taş Devri çizgi filminde bir kadın karakter

Test: Çocuğunuz ekran Bağımlılığı Yan Etkilerini Mi Yaşıyor?

 

Lütfen çocuğunuza uyan maddelerin yanına işaret koyun.

1. Çocuğunuz çoğu zaman fazla aktif görünüyor mu?

2. Ufak sorunlar karşısında aşırı tepkiler gösteriyor mu?

3. Aşırı öfkeli mi?

4. Çocuğunuz giderek daha muhalif, asi veya düzensiz hale geldi mi?

5. Çocuğunuza oyun oynamayı bırakma veya bilgisayardan çıkma zamanı söylendiğinde sinirleniyor mu?

6. Elektronik aleti kullandıktan sonra çocuğunuzun göz bebeklerinin büyüdüğünü hiç fark ettiniz mi?

7. Çocuğunuz ekran zamanından sonra veya genel olarak göz teması kurmakta zorlanıyor mu?

8. Çocuğunuz, sineklerin ışığa çekildiği gibi ekranlara çekiliyor mu?

9. Çocuğunuzun olması gerektiği kadar mutlu olmadığını veya aktivitelerden eskisi kadar zevk almadığını hiç hissettiniz mi?

10. Çocuğunuz olgunlaşmamış davranışları nedeniyle arkadaş edinme veya arkadaşlıklarını sürdürme konusunda sorun yaşıyor mu?

11. Son zamanlarda çocuğunuzun ilgi alanlarının daraldığından veya ilgi alanlarının çoğunlukla ekranlar etrafında döndüğünden mi endişeleniyorsunuz? Öğrenmeye olan ilgisinin ve merak duygusunun azaldığını hissediyor musunuz?

12. Çocuğunuzun notları düşüyor ya da akademik olarak potansiyelinin altında performans gösteriyor ve kimse nedenini bilmiyor mu?

13. Öğretmenler, pediatristler veya terapistler, ailenizde olmadığı halde çocuğunuzda bipolar bozukluk, depresyon, DEHB, anksiyete bozukluğu ve hatta psikoz olabileceğini öne sürdüler mi?

14. Çocuğunuza farklı veya çelişkili teşhisler veren birden fazla doktor var mı? Size çocuğunuzun ilaca ihtiyacı olduğu söylendi, ancak bu size doğru gelmiyor mu?

15. Çocuğunuzun otizm veya DEHB gibi önceden var olan ve ekran süresinden sonra semptomları kötüleşen bir rahatsızlığı var mı?

16. Çocuğunuz “gergin ve yorgun” görünüyor – bitkin ama uyuyamıyor mu veya uyuyamıyor ama kendini dinlenmiş hissetmiyor mu?

17. Çocuğunuz motivasyonsuz görünüyor ve detaylara dikkat etmiyor mu?

18. Çocuğunuzu ortada çok az stres etkeni olmasına rağmen stresli olarak tanımlar mısınız?

19. Çocuğunuz okulda işe yaramayan hizmetler alıyor mu?

20. Siz ve çocuğunuz ekranlar konusunda (sınırlar, zamanlama, içerik, etkinlikler, yeni bir cihaz alma vb.) düzenli olarak tartışıyor musunuz?

21. Çocuğunuz ekran kullanımı konusunda yalan söylüyor, kısıtlama olduğunda “hile yapıyor” veya cihazını yanına alıyor mu?

22. Çocuğunuz oyun oynarken ya da spor yaparken, akran ilişkilerini ya da aktivitenin kendisinden zevk almayı etkileyecek kadar “acılı bir kaybeden” ya da aşırı rekabetçi mi?

23. Çocuğunuz yüz yüze etkileşim yerine çevrimiçi sosyalleşmeyi mi tercih ediyor?

24. Çocuğunuzun tepkisinden korktuğunuz için, çok yorulduğunuz için veya bunu yaparken kendinizi suçlu hissettiğiniz için ekran süresi sınırları belirlemekten kaçınıyor musunuz?

25. Çocuğunuzla zaman geçirmekten zevkli olmayacağını tahmin ettiğiniz için ya da çocuğunuza karşı olumsuz duygular beslediğiniz için kaçınıyor musunuz?

Puanlama

İşaret koyduğunuz her madde için 1 puan yazın

 

1-5 puan: Biraz risk var
5-12 puan: Orta riskli
13 ve daha fazla : Yüksek risk.

 

Victoria L. Dunckley ( Daha ayrıntılıyazı içinhttp://psychologytoday.com/  sitesini ziyaret edebilirsiniz.)

 

 

 

Jill M. Richardson    

Çeviri: Türkan DEMİR 

https://www.psychologytoday.com/us/blog/mental-wealth/201711/is-your-child-overstimulated-too-much-screen-time  

Benzer gönderiler

bir yorum bırakın

Yorum yapmak için giriş yapmış olmanız gerekir.