Babaların önemi ile ilgili konuşmalar genelde oğullar etrafında döner: Erkek çocuklarının hayatında, yetişkinlikte kariyer ve aile başarısına giden yolda, olumlu bir erkek rol modelinin ve tutarlı bir disiplinin olmasının faydaları nelerdir? Oysa son çalışmalar babaların, kızlarının da yetişkinliklerini ilginç ve şaşırtıcı şekilde etkilediklerini gösteriyor.
Bu alanı keşfederken, genç bir kadının babasıyla olan ilişkisinin akademik performansını ve sonuç olarak kariyer başarısını ve finansal refahını nasıl etkilediği pek çok kişinin zihninde en üst sıradadır. Tahmin edebileceğiniz gibi, babaları çocuklukları boyunca akademik veya atletik başarılarını destekleyen ve özgüvenlerini ve atılganlıklarını teşvik etmek için aktif olarak uğraşan kızların, üniversiteden mezun olma ve geleneksel olarak erkekler tarafından yapılan daha yüksek ücretli, daha zorlu işlere girme olasılıkları daha yüksektir. Bu, erkek kardeşi olmayan kızların dünyanın siyasi liderleri arasında neden gereğinden fazla temsil edildiğini açıklamaya yardımcı olur: onların babaları tarafından, başarılı olmaları için daha fazla desteklenme ihtimalleri vardır.
Okul takımındaki ya da profesyonel kadın sporcular bile, sıklıkla inatçı, öz disiplinli, hırslı ve başarılı olmalarını babalarına borçlu olduklarını söylerler. Fakat ilginçtir ki kadın üniversite öğrencileri kariyer planları babaları tarafından onaylanmazsa ne yaparlardı diye sorulduğunda ezici çoğunluğu planlarını değiştiremeyeceklerini söylemişlerdir. Babalarıyla çok rahat olan ve yakın ilişkileri olan kızlar ise babalarının onaylamaması durumunda planlarını gözden geçirmek konusunda daha istekliydiler.
Ortaya çıkan bir araştırma , babaların kızlarının zihinsel sağlıklarını ve yetişkinlikteki ilişkilerini şekillendirme ihtimali olan bir yol daha ortaya koyuyor: Bilim adamları, kızların yetişkin olarak stresle başa çıkma biçimleri ile çocukluk döneminde babalarıyla olan ilişkileri arasında ilgi çekici bir bağlantı buldular. Örneğin, babalarıyla iyi ilişkisi olmayan kadın öğrencilerin kortizol seviyeleri normalin altındaydı. Kortizol seviyesi düşük olan insanlar aşırı hassas ve stresle karşılaştıklarında fazla tepkisel olma eğilimindedirler. Gerçekten de düşük kortizollü kız çocukları erkeklerle ilişkilerini anlatırken reddedilme, tahmin edilemezlik ya da zorlama açısından daha stresli olarak tanımlama eğilimindeydiler.
Bir kadının babasıyla iyi iletişim kurmasının ve ona yakın hissetmesinin sağladığı faydalar göz önüne alındığında, babasıyla ilişkisi ve iletişimi çok önemlidir. Yine de erkek ve kız çocukları genellikle özellikle kişisel konuları anneleriyle konuşmanın daha kolay olduğunu ve ona daha yakın hissettiklerini söylerler. Bu, muhtemelen çocukların, özellikle de kız çocuklarının , kişisel meseleleri anneleriyle konuşması gerektiği yaygın inancından kaynaklanmaktadır. Dahası, kızların erkeklere oranla babalarından daha fazla kişisel bilgi saklama eğilimi vardır ve anlaşmazlıkların üstesinden gelmeleri anneleriyle tartışmalarında olduğundan daha zordur. Çoğu kız çocuğu başta sohbetin rahatsız olabileceğini kabul etse de babalarının kendileriyle cinsellik ve ilişkiler üzerine daha fazla konuşmuş olmasını diler.
Peki, kızlar ve babaları yakın ve pozitif bir ilişkiyi nasıl kurar? Bazı araştırmalar dönüm noktalarının ya da önemli olayların onları yakınlaştırabileceğini ortaya koyuyor. Bir çalışmada hem kızlar hem de babaları büyüme sürecinde aktivitelere birlikte katılmanın onları yakınlaştırdığını söylediler. Bazı kızlar birlikte çalışmak ve tatil yapmanın da yakınlaştırdığını belirtti. Kızın üniversite için evden ayrılması, evlenmesi ve çocuklarının olması sıklıkla ilişkilerini derinleştirmiştir. Bunda en büyük etken kızların babalarının bakış açısını daha iyi anlaması ve babaların da onlara bir yetişkin gibi davranmasıdır.
Özetle babaların kızlarının yaşamları üzerinde geniş kapsamlı etkisi var: hem olumlu hem de olumsuz yönde. Pek çok kişi hala kızların anneleriyle daha fazla zaman geçirmesi ve özel bilgilerini anneleriyle paylaşmaları gerektiği görüşünde fakat kadınlar babalarıyla olan bağları görmezden gelirse bir şeyleri kaçırır. Her ne kadar babalar, oğullarıyla daha kolay bağ kurabilse de kızlarıyla da daha yakın bir ilişkilerinin olması için de çaba sarf etmelidir.
LİNDA NİELSEN
Çeviri: Türkan DEMİR
Linda Nielsen, Wake Forest University ‘de eğitim ve yetişkin psikolojisi dalında profesördür ve babalar ve kızlarına dair iki kitabı vardır.
