Scroll Top

MUTLU ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK İÇİN

MUTLU ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK İÇİN

  “Yapılan bir çalışma ebeveynleri aşırı kontrolcü olmayan çocukların yaşam doyumunun daha yüksek ve zihinsel sağlıklarının daha iyi olduğunu gösterdi.”

 

  Araştırmacılar mutlu, tatminkar bireylerin ebeveynlerinin ortak noktasını buldu. Mutlu çocuklar yetiştirmek aktif olmayı gerektiren bir süreçtir. Tatminkar ve kendini gerçekleştirmiş bireyler yetiştirmek de yine aktif olmayı gerektirir. Harika ebeveynler varlıklarını hissettirirler. Aktiftirler ve dahil olurlar ama çok fazla müdahil olmazlar.

  İşte , University College London tarafından yürütülen bir araştırmadan elde edilen bulgular:

  Psikolojik açıdan daha az kontrolcü ama daha özenli ebeveynler tarafından büyütülen bireylerin daha mutlu daha doyuma ulaşmış yetişkinlere dönüşme ihtimalleri olduğu gözlemlenmiştir. Öte yandan ebeveynleri tarafından daha çok psikolojik kontrole tabi tutulan bireyler yetişkinliklerinde ruhsal açıdan daha sorunlu tutumlar sergilemiştir.

 Araştırmacılar şunları ifade etmiştir: Ebeveynleri sıcak ve sorumlu davranan bireylerin yetişkinlikleri boyunca yaşamdan daha fazla doyum aldıkları ve ruhsal açıdan daha sağlıklı oldukları gözlemlenmiştir. Öte yandan psikolojik kontrolle yaşamdan tatmin olamama ve ruhsal yönden sağlıksız olma arasında ilişki olduğu belirlenmiştir. Çocukların kendi kararlarını almalarına izin verilmemesi, özel alanlarına girilmesi ve bağımlı olmalarını teşvik edici davranışlar psikolojik kontrol örneklerindendir.

  DAVRANIŞSAL VE PSİKOLOJİK KONTROL

  Davranışsal ve psikolojik kontrol arasındaki fark nedir? Davranışsal kontrole dışarıda geçirilen saatleri sınırlama, ev işlerinde sorumluluk verme ve ödevlerin bitirilmesini koşul sürme örnek verilebilir. “ Bana istediğim kadar özgürlük verin” “İstediğim kadar sık dışarı çıkmama izin verin” gibi karşılıklar beklenebilir. Kulağa psikolojik kontrol gibi gelse de değildir. Bu, belli davranışlara sınır koymaktır, duygulara değil. Psikolojik kontrol çocuklara bazı kararlarını verme imkanı tanımamak, özel alanlarına saygı göstermemek ve bağımsızlık duygusu aşılamamak ya da bunu teşvik etmemek gibi yaklaşımları içerir. Karşı tarafta “ Yaptığım her şeyi kontrol ediyor” ve “Kendisine bağımlı olmama için çabalıyor” duygusu uyandırır.

Eğer ayrımı yapmak hala zor geliyorsa Nancy Darling’in açıklamasına bakalım:

“Davranışsal kontrol” ebeveynlerin çocuklarını başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak için ne derecede kısıtladıklarını ifade eder. Bunu katılık olarak görebiliriz fakat bana kalırsa ebeveynlerin çocuklarından yüksek beklentileri olarak kavramlaştırılabilir. Ebeveynlerin koydukları kuralları ne kadar uyguladıkları da bu kavram içerisinde değerlendirilebilir.

 “Psikolojik kontrol” ebeveynlerin çocuklarının duygu durumunu ya da ne inançlarını ne derece kontrol ettiklerini ifade eder. Örneğin istedikleri yapılmazsa suçluluk duygusu uyandırabilir ya da sevilmediklerini hissettirebilirler. Psikolojik kontrolün özünde çocuğun benliğine saldırı yatar.

 Araştırmacılar şunu söylüyor: “ Başka çalışmalardan da biliyoruz ki eğer çocuk ebeveyn ile güvenli duygusal bir bağ kurduysa yetişkin bir birey olduğunda da güvenli bağlar oluşturur. Ebeveynlerimiz bize aynı zamanda dünyayı keşfederken güvenli bir temel oluştururlar; araştırmalar sıcak ve duyarlı bir yaklaşımın sosyal ve duygusal gelişimi olumlu yönde pekiştirdiğini göstermiştir. Psikolojik kontrol ise çocuğun bağımsızlığını sınırlandırabilir ve davranışlarını kontrol etme konusunda onları zayıf bırakabilir. Her şey önemsediğinizi gösterip göstermediğinize bağlı.

Psikolojik kontrol alanına girmeden davranış kontrolünü nasıl sağlayabilirsiniz?

   Çalışmada önemsemek “sorunlarımı ve endişelerimi anlıyor “ “ bana karşı şefkatli” gibi ifadelerle ölçülüyor. Başlangıç noktanız burası. Sonrasında uygun olduğunu düşündüğünüz beklenti ve davranış sınırlarını belirleyin. Fakat bir adım daha atmanız gerekiyor. Bu sınırları neden koyduğunuzu ve beklentilerinizin sebebini konuşun. Ardından çocuklarınızın konuşmasına izin verin ve onları dikkatle dinleyin. Çocuklarınızın bazı davranışlarını kontrol edebilir ya da şekillendirebilirsiniz. Ama tüm düşüncelerini kontrol edemezsiniz. O yüzden denemeyin. Aynı fikirde olmasanız bile farklı düşünmeye hakları olduğunu ve buna saygı duyduğunuzu gösterin. Saygı duymak önemsediğinizin güçlü bir göstergesidir.

 Bir de çocuklarınızın kendi kararlarını mümkün olduğunca kendilerinin vermesine izin verin. Doğru kararlar vermelerini ve davranışlarının sorumluluğunu almalarını sağlamanın en iyi yolu buna erkenden başlamaktır. Sonuçta nihai hedefiniz onları başarılı ve bağımsız bağımsız yetişkinler olmak üzere yetiştirmektir. Ki bu da mutluluk ve doyum için gerekli reçetedir.

Jeff Haden Inc.com     

  Çeviri: Türkan DEMİR  

Benzer gönderiler

bir yorum bırakın

Yorum yapmak için giriş yapmış olmanız gerekir.