Scroll Top

Yalan, Saygısızca Karşılık Verme ve Saldırganlık Durumlarında Pozitif Ebeveynlik

Yalan, Saygısızca Karşılık Verme ve Saldırganlık Durumlarında Pozitif Ebeveynlik

   Bu davranışların kaynağını bularak çocuğunuzun bunlardan ders çıkarmasını sağlayabilir ve bir takım ruhuyla bunu atlatabilirsiniz.  Ebeveynlere çocuklarının en çok hangi davranış problemiyle baş etmekte zorlandıklarını sorduğumuzda kaçınılmaz bir şekilde şu üçü karşımıza çıkıyor: Yalan, karşılık verme ve saldırganlık. Gelin bu üç davranışa yakından bakıp pozitif ebeveynlik bakış açısıyla ele alalım.

Davranış Problemi 1: YALAN

      Çocuklarının kendilerine yalan söylemesi pek çok ebeveyni oldukça üzer. Hiç kimse bir “yalancı” yetiştirmek istemez. Çocuklarımız bize yalan söylediğinde bu, güvenimizi sarsar. Oysaki güven, bir ilişkinin temel bileşenidir. Ne var ki çocukların yalan söylemelerinin ardındaki gerçek sizi şaşırtabilir.  Yedi yaşın altındaki çocukların genelde kandırmak amacıyla yalan söylemek için gerekli bilişsel becerisi yoktur. Bu tipte yalan söylemek için beynin gerçeği fark edip alternatif bir gerçeklik yaratacak ve size bunu satmaya çalışacak şekilde gelişmiş olması gerekir. Okul öncesi dönemdeki çocuklarda beyin henüz bu yönde gelişmemiştir. Küçük çocuklar yalan söylediğinde amaçları sizi kandırmak değil mutlu etmektir. Çocuklar, bağ hissetmek ve kabul görmek için ebeveynlerini mutlu etmeyi çok isterler. Bu sebeple size dişlerini fırçaladığını söylediği halde eğer fırçalamadıysa doğruyu söylemiyordur ama kötü bir niyeti yoktur. Tek istediği sizi mutlu etmektir.

Daha büyük çocuklar ise sayısız nedenden ötürü yalan söyler ve en iyi huylu olanları bile muhtemelen bir noktada yalan söyleyecektir. Sebeplerden bazıları şunlardır:

Cezalandırma korkusu
Kendini ya da başkasını koruma
Ailesini hayal kırıklığına uğratmak istememe

Zor olsa da çocuğunuzun yalan söylediğini fark ettiğinizde büyük bir duygusal tepki vermemeniz önemlidir. Peki, ne yapabilirsiniz?

  • Çocuğunuza Patlamayın

  Sakince durumu ifade edin ve size karşı dürüst olabileceğini söyleyin. “ Dişlerini fırçalamadığını görüyorum. Bana her zaman doğruyu söyleyebilirsin. Lütfen şimdi git ve dişlerini fırçala”

  • Yalan söylediği için çocuğunuzu kınamaktan ya da onu yalancı olarak nitelemekten kaçının.

  Şu anda onların kendilerine bakış açılarını etkiliyorsunuz ve “yalancı” tanımının onların bir parçası olmasını istemezsiniz.

  • Yalan söyleyeceği ortamı oluşturmayın

  Çöpü çıkarmadığını gördüğünüzde “çöpü çıkardın mı?” diye sormak çok dürüst bir tavır değildir. “Çöpler hala burada. Dışarı çıkar, lütfen” deyin.

  • Çocuğunuzla güven ilişkisi kurmaya çalışın

Size ne kadar yakın hissederse o kadar az yalan söyleme ihtiyacı duyacaktır.

 Davranış  Problemi 2: SALDIRGANLIK

    

    Çocuklar bazen vurur, ısırır, kıstırır ve iter ve bu davranışlar, çocuklarının saldırgan olduğunu görmekten dehşete düşen ebeveynlerde güçlü tepkilere yol açar. Bu davranış için çocuğu utandırmaya ve cezalandırmaya yönelebilirsiniz – ancak ceza sorunu çözmez. Ceza, özellikle ebeveyn bakarken, davranışı geçici olarak durdurabilirken, ne o davranışa yönelten duyguları durdurur ne de duyguları ve tepkileri daha iyi yönetmek için gereken gelişimi hızlandırır. Çocukların cezalandırmadan çok empati ve anlayış içeren cesaretlendirici sınırlara ihtiyacı vardır. Saldırganlığın kaygı, korku, suçluluk veya incinme için bir maske olduğunu anladığınızda empati kurmak daha kolay hale gelir.

     Saldırgan davranışlarla başa çıkmak için ilk kural kendinizi disipline etmektir çünkü çocuğunuzun saldırganlığı genellikle ebeveynde güçlü duyguları tetikler. Saldırganlığa saldırganlıkla yanıt verdiğimizde (bağırma, şaplak atma, tehditler ve kınama), yangına körükle gitmiş oluruz. Bu nedenle, çocuğunuzu disipline etmeden önce uygun şekilde yanıt verebileceğiniz bir sakinliğe ulaşana kadar bekleyin. Çocuğunuzu evinizde güvenli bir yere koyup sakinleşene kadar kendinize kısa bir mola verebilir ya da onu kucağınıza alıp birlikte sakinleşmeyi deneyebilirsiniz.

Çocuklar öfkeliyken veya kavga, kaçış veya donma tepkisi veriyorken ders vermek işe yaramaz. Önce çocuğunuzun sakinleşmesine yardımcı olmalısınız ve bu da empati ve güvenlik sağlayarak yapılır. Genellikle ebeveynler bunun çocukları bir şekilde ödüllendirdiğinden endişelenirler, ancak empati bir “ödül” değildir ve kibarlık daha kötü davranışlara yol açmaz. Aksine, bunlar bir çocuğun kalbine ulaşma şeklimizdir ve çocukları daha iyi davranışlara yönlendirmek için en iyi şansımızın olduğu noktadır. Çocuklar bizimle güvende hissettiğinde, anlaşıldığını ve sevildiğini hissettiklerinde sakinleşir ve sözlerimizi duyar. İşte o anda onlara en iyi şekilde öğretebiliriz. Ne de olsa disiplin öğretmekle ilgilidir.

İşte benim saldırganlığa dair önerilerim:

  • Önce kendiniz sakinleşin.
  • Saldırganlığın suçluluk, utanç, korku ve kaygı gibi hassas duyguların maskesi olduğunu unutmayın. Böylece empati ve nezaketle çocuğunuza tepki verebilir ve yüreğine ulaşabilirsiniz.
  • Çocuğunuzu ortamdan çıkartıp güvenli bir yere götürün.

   Bazı çocuklar kendilerini sakinleştirebilir ve yalnız kalmaya ihtiyaç duyarken çoğu çocuk sakinleşmek için sizin yardımınıza ihtiyaç duyar. Bu durumda biraz beraber zaman geçirin. Çocuğun yanında kalınan sürede çocuk ebeveyne ya da bakıcısına yakın oturtulur, zihnen ve bedenen sakinleşmesi için yönlendirilir. Bu, aynı zamanda öğretici bir deneyimdir; duygularını kontrol etmeyi, düzenlemeyi öğretir. Sakinleştirmek için kitap okuma, resim yapma ya da sadece çocuğun sakin bir ebeveynle konuşması bile etkili olabilir. Çocuk sakinleştiğinde, beyin öğrenmek için hazırdır. Bu noktada çocuğa neyi yanlış yaptığını, bunun neden yanlış olduğunu ve böyle bir durum tekrarlandığında yapılması gerekeni açıklayın.

  • Ceza yerine problem çözmeye odaklanın.

   Mola ve benzeri ceza yöntemleri çocuğa saldırgan davranışın tekrarlanmaması için gerekli beceriyi, duygularını ve tepkilerini yönetme becerisini öğretmez. Bunun yerine kızgınlık, korku ve hayal kırıklığı duygularını nasıl fark edeceğini ve bunlar olduğunda kontrolü kaybetmeden önce nasıl sakinleşebileceklerini öğretin. Derin nefes alma, alkışlama, resim çizme, günlük yazma gibi çözüm önerilerinde bulunun. Çocuğunuzun da fikrini sorup listeye eklemeler yapmasını isteyebilirsiniz. En küçük çocuğum kızgın olduğunda balon patlatmayı severdi. Bu şekilde öfkesini kolaylıkla boşaltırdı, bu yüzden onun için evde hep balon bulundururdum. Çocuğunuzda neyin işe yaradığını bulun.

Davranış Problemi 3: KARŞILIK VERME

       Bu, saygısızlık gibi hissettirdiği için ebeveynleri gerçekten rahatsız eden başka bir yaygın davranıştır. Bu noktada, her zaman olduğu gibi, davranışın ardında neler olup bittiğini – bunun meydana gelmesine neyin sebep olduğunu anlamak faydalı olacaktır. Çocukların erken çocukluk döneminde kendilerini göstermeyi öğrenmeye daha yeni başladıklarını hatırlamak önemlidir. Çoğu zaman saygısızca karşılık verme olarak algıladığımız şey, hala gelişmekte olan bir çocuğun özerklik ihtiyacını iletmeye çalışmanın bir yoludur. Ebeveynler, bu ihtiyacı iletmek için daha saygılı ve olumlu yollar öğretirken aynı zamanda çocuğun ihtiyacını da destekleyebilir. Bu nedenle, evde olumlu ve saygılı bir iletişimle iyi bir örnek olmak, karşılık vermeyi engellemek için atılacak ilk adımıdır. Çocuklar gördüklerini örnek alır ve eğer bağırmaya veya görmezden gelinmeye alışırlarsa bu taktikleri de kullanırlar.

   İkinci adım, iletişiminizde direkt olun. İsteğinizi “oyuncaklarını şimdi alır mısın?” gibi bir soruyla dile getirirseniz “hayır” veya “istemiyorum” gibi bir cevaba olanak tanırsınız. Kibar ama direkt olun. “Lütfen oyuncaklarını şimdi topla ki dışarı çıkıp oynayabilelim.” “Oyuncaklar toplandığında dışarı çıkacağız” gibi ifadeler genellikle etkili olur. Çocuğunuz sınırlarınızı test ederken, tartışmaya girmeyin. Çocuğunuzun ne istediğini anladığınızı ifade edin, duygularını doğrulayın, nedeninizi bir kez açıklayın ve ardından tartışmadan uzaklaşmak için “Bunu zaten yanıtladım” veya “Bunu tartışmayacağım” gibi kısa ve saygılı bir ifade kullanın. . “

Çocuğunuz karşılık verdiğinde yapılabilecek iki şey:

  • Çocuğu buna iten gerçek sebebi bulmak için çocuğunuzu dinleyin; böylece durumu kişiselleştirmez ve size saygısızlık yapıldığını düşünmeyeceğinizden öfkelenmezsiniz.
  • Sınırınızı korurken çocuğa ne hissettiğini ve ne istediğini dinlediğinizi ve onu önemsediğinizi gösteren empati kurma (örnek almasını isteyeceğiniz bir davranış), güç mücadelesini engelleyecektir.

     Bunlar zorlayıcı endişelerdir ve bunlardan dolayı hayal kırıklığına uğrayan yalnız siz değilsiniz. Ancak nereden geldiklerini anladığınızda, çocuğunuzun onlardan öğrenmesine yardımcı olacak ve bir takım çalışmasıyla bunun üstesinden geleceksiniz.

https://www.mother.ly/ by Rebecca Eanes   

Çeviri: Türkan DEMİR    

Benzer gönderiler

bir yorum bırakın

Yorum yapmak için giriş yapmış olmanız gerekir.